14 Temmuz 2012 Cumartesi

Balıkla İlgili Gerçekler

Lida zayıflama diyetinde balık çok önemlidir. Pek çok insan balıktan özellikle de somondan ‘nefret’ eder. Ancak somonun şaşırtıcı bir zayıflatıcı (ayrıca yağ yakıcı, kas yapıcı, kırışıklık yok edici, cilt koruyucu, depresyon giderici ve beyin güçlendirici) yiyecek olduğunu anladığınızda muhtemelen tekrar düşünecek ve bir şans vereceksiniz. Belki şimdiye kadar somonu doğru şekilde yemediniz. (Somonla ilgili bir araştırma yapın ve bu mucizevî yiyecekle ilgili düşünceniz sonsuza kadar değişsin!) İdeal olanı, Lida ile haftada dört ila beş kez balık yemektir; ama ben şahsen daha fazla yiyorum. Çiftlikte üretilen somondan uzak durun. Yabani Alaska somonu her açıdan üstündür. Konserve somon büyük olasılıkla yabani Alaska somonudur (etikete bakın); salatalarda kullanılabilir, somon burger, çorba ve yahni… vs yapılabilir. Lida diyetinize hamsiyi, sardalyeyi ve ringayı da katın. Yabani Alaska somonu gibi bu küçük balıklar da, yağları eritme becerinizi Lida ile artırır! Bu balıklar, yabani Alaska somon gibi omega-3 esansiyel yağ asitleri açısından da çok zengindir. Hamsi ezilebilir ve soslara katılarak salatada kullanılabilir; klasik Sezar salatası sosu, eşsiz tadını ançüeze borçludur. Cildinizi sıkı tutmak ve vücudunuzun canlılığını artırmak istiyorsanız bu mucizevî balıklardan bol bol yiyin. Lida zayıflama mucizesidir ve onu balıkla desteklerseniz harikalar yaratabilirsiniz. Bu balıklar omega-3′ lere ek olarak DMAE de içerir; bu madde yüzdeki ve vücuttaki kas koruyan nörotransmiterlerin yeterli düzeye çıkmasına yardım eder. Keten tohumlu krakerlerle birlikte sunabilirsiniz; bu mükemmel bir ara öğün ya da öğle yemeği olur; üzerine de bir elma ve bir şişe su içersiniz! BALIKLA İLGİLİ GERÇEKLER Anti-iltihapsal zayıflama diyetinde balık çok önemlidir. Pek çok insan balıktan özellikle de somondan ‘nefret’ eder. Ancak somonun şaşırtıcı bir zayıflatıcı (ayrıca yağ-yakıcı, kas-yapıcı, kırışıklık-yok edici, cilt-koruyucu, depresyon-giderici ve beyin güçlendirici) yiyecek olduğunu anladığınızda muhtemelen tekrar düşünecek ve bir şans vereceksiniz. Belki şimdiye kadar somonu doğru şekilde yemediniz. (Kaynaklar Rehberi’nde somonla ilgili kısma bakın ve bu mucizevî yiyecekle ilgili dü­şünceniz sonsuza kadar değişsin!) İdeal olanı, haftada dört ila beş kez balık yemektir; ama ben şahsen daha fazla yiyorum Çiftlikte üretilen somondan uzak durun. Yabani Alaska somonu her açıdan üstündür. Konserve somon büyük ola­sılıkla yabani Alaska somonudur (etikete bakın); salatalar­da kullanılabilir, somon burger, çorba ve yahni… vs yapı­labilir. Diyetinize hamsiyi, sardalyeyi ve ringayı da katın. Yabani Alaska somonu gibi bu küçük balıklar da, yağları eritme becerinizi artırır! Bu balıklar, yabani Alaska somon gibi omega-3 esansiyel yağ asitleri açısından da çok zengindir. Hamsi ezilebilir ve soslara katılarak salatada kullanılabi­lir; klasik Sezar salatası sosu, eşsiz tadını ançüeze borçlu­dur. Cildinizi sıkı tutmak ve vücudunuzun canlılığını artır­mak istiyorsanız bu mucizevî balıklardan bol bol yiyin. Bu balıklar omega-3′lere ek olarak DMAE de içerir; bu mad­de yüzdeki ve vücuttaki kas koruyan nörotransmiterlerin yeterli düzeye çıkmasına yardım eder. Keten tohumlu krakerlerle birlikte sunabilirsiniz; bu mükemmel bir ara öğün ya da öğle yemeği olur; üzerine de bir elma ve bir şişe su içersiniz!

Niçin Yanlış Yağları Yiyoruz ?

Bir kere daha Lida Severleri yanlış inanışları uzaklaştıralım! Yağlar hakkındaki heyecan verici yeni keşiflere yer açalım. Yakın zamandaki en önemli tıbbi buluşlar elzem yağ asitlerinin dengeli yenmesinin genlerinizle diyetin uyumunu sağlayacağı ve Lida ile sağlığınıza yardımcı olacağıdır. Dört milyon yıldan daha uzun süredir insan gibi yaratıklar bu gezegende bulunmaktadır, bunlar avcı ve toplayıcıydı. Evrim süresince insan genleri yabani bitkilerdeki EFA’ lerin dengesine ve yapısına uyum sağladı. Evrimsel beslenme alanındaki uzmanlara göre Emory Üniversitesi’ nden hekim Boyd Eaton: “Evrimsel uyum kuralları diyet yapısı yaklaşık iki milyon yıldır belirli bir sınır içinde kaldıysa, sağlık için en uygun olduğu içindir” diyor. İlk insanların yediği yağ, bugün bizim için optimaldır, çünkü genlerimiz yaklaşık olarak onlar gibidir. Bahsi geçen yağlar yararlı yağlardır ve Lida ile tüketilmesi gereklidir. Örneğin Zeytinyağı gibi. Buna karşın dört milyon yıl önceki bizim atalarımız olan şempanzelerden farklılaştık, örnek; 40.000-15.000 yıldır paleolitik devirden beri yaşayan biz insanların şimdiki genetik yapısıyla şempanze genleri arasındaki farkın sadece % 1,6 olduğu gözardı edildi. Bunun anlamı öğle yemeğine oturduğumuzda taş devri vücutlarımız besili mağarada yaşayan atalarımız gibi aynı tip ve oranda yağla beslenmeyi bekler. Yabani bitki yağı yerine hidrojenlendirilmiş sıvı yağla hazırlanan Fransız kızartması yediğimizde veya doğada serbest dolaşan yağsız av hayvanı eti yerine mayonezle doldurulmuş yağlı hamburger yediğimizde vücudumuz olumsuzluğu kaydeder.

Suyun Lida için Önemi

Bugünki yazımızda Lida müdavimlerinin dikkat etmesi gereken en önemli konudan, su ve suyun Lida için öneminden bahsedeceğiz. Su yaşamamız için besinden de önemlidir. İnsan, besin almadan vücudundaki depoları kullanarak günlerce yaşayabilir, fakat susuz birkaç gün ancak yaşar. Yetişkin insan vücudunun yarıdan çoğu (% 59 kadar) sudur. Bebeklerin vücudunun üçte ikisinden çoğu sudur, çocuk büyüdükçe su oranı azalır, yağ oranı artar. Vücuttaki suyun ortalama % 60′ı hücre içinde, % 40′ı hücre dışı sıvılarda bulunur. İnsan vücudunun kemik, deri, bağ ve yağ dokuları dışındaki kısmı su çözeltisi şeklindedir. Besin öğelerinin sindirimi, emilimi, taşınması, metabolizması, artık zararlı maddelerin dışarı atılması, vücut ısısının denetimi, eklemlerin kayganlığı, vücuttaki su sayesinde olur. Su bu kadar önemliyken tabii ki de zayıflama için de büyük rol oynar. Lida ile zayıflarken yağ yakımının su yardımıyla yapıldığı aşikardır. Bu yüzden Lida’ nın yanında günlük 2 Lt. veya üstü su tüketimi önerilmektedir. Vücuttaki yağın ve karbonhidratların tümü, proteinin yarısı kaybolunca insan yaşamının tehlikeye girmesine karşın, vücut suyunun % 15′inin kaybı yaşamın yitirilmesine neden olur. Vücuttan su nasıl kaybolur? Vücutta oluşan artık zararlı maddeler 11 ve fazla ısıyı atmak için böbreklerden idrar, deriden ter, bağırsaklar ilan dışkı ve solunumla her gün vücuttan su atılır. Normal koşullarda yetişkin insan idrarla 1500 cc, deriden 500 cc, solunumla 300 cc V9 bağırsaklardan 200 cc olmak üzere 2.5 litre su yitirir. Vücuttan yitirilen suyun yerine konması gerekir. Normal koşullarda vücuttan atılan 2.5 litre dolayındaki su besinlerle, su ve içeceklerle v metabolizma sonucu oluşan su ile karşılanır. Lida için su olmaz ise olmaz tek şeydir. Vücuttan su kaybı sonucu kan plazmasının yoğunluğu % 1 artınca, beyindeki susama merkezi uyarılarak susama duygusu gelişir ve birey su veya yerini tutan içecek içer. Bir kilokalori için 1-1.5 cc su alınmalıdır.

Kilolar Ne Kadar Bir Sürede Geri Geliyor?

Zayıflama diyeti yaparak kilo verenlerin büyük bir kısmı, bu kiloları diyeti takip eden sene içinde, tamama yakını ise en geç (diyet başlangıcından itibaren) 5 yılda geri almaktadır. Fakat bu diyetlerin Lida ile desteklenmesi durumunda tekrar kilo alımı oluşmamaktadır. Zayıflama diyeti ile kilo vermeye kalkışanların bir bölümü daha ilk saat veya ilk günlerde bu niyetlerinden vazgeçmekte ve çoğunlukla da bu niyetlerini ileri belirsiz bir tarihe ertelemektedirler. Halbuki Lida kullanımı olsa yüksek tok tutucu özelliği sayesinde vazgeçme kesinlikle sözkonusu olmayacaktı. Kalkıştıkları hafifleme çabasında “azmetme” niyetinde olanların bir kısmı önceden hedefledikleri ağırlığa inemeden diyetlerine son vermektedir. Bazıları ise ısrarla sonuna kadar gitmekte, hatta bazen de kendilerine bir güvenlik marjı sağlamak için başlangıçta hedefledikleri ağırlığın da altına inecek şekilde diyetlerine devam etmektedirler. Bu işin bir yönü, ne var ki işin bir de kiloların geri gelme süreci yönü var. Bazı insanlarda geri geliş çok süratli başlamaktadır. Lida bunun tümüyle önüne geçebilmektedir. Daha, bıraktım, artık yapamıyorum, der demez yapılan ilk şey, “yemeğe saldırmak”, günlerdir yiyemediklerinin hıncını çıkarırcasına yemek olmaktadır. Lida tekrar kilo alımını erteleyicidir. Bazıları kendi deyimleriyle “fark etmeden” diyetlerine son vermekte, “dikkatleri dağılmakta” ya da araya giren ve ilgilerini zayıflama çabasına yoğunlaştırmalarını engelleyen olaylar sonucu ipin ucunu ellerinden kaçırıvermektedirler, takip eden süreçte de nasıl olduğunu bile anlayamadan başlangıç ağırlıklarına ve onun da üzerine çıkıvermektedirler. Kimileri ise, kendilerini tutmak için ellerinden gelen çabayı, kısa veya uzun bir süre göstermekte, ama sonra onlar da kiloları geri almaya başlamaktadırlar. Uzman tavsiyelerine göre Lida’ nın sabitleme kürü ile birlikte kullanımında tekrar kilo alımı hiç gerçekleşmemektedir. Uzun sözün kısası, kiloların geri geliş süreci, kişiden kişiye değişir gibi gözükse de, en dirençli olanlarda bile 5 yılı aşmamaktadır. Zayıflama diyetleri ile verilen kilolar, diyet başlangıcından itibaren, en geç, 1 ila 5 yıl aralığında geri gelmektedir.

Diyet Yapan Kişilerin Ağırlıkları Yıllar İçinde Nasıl Değişiyor?

Yine önce tek sözcükle yanıtlayalım, sonra da açıklayalım: Artıyor. Seçilen zayıflama diyeti uygulanmaya başlandığında, eğer Lida da kullanılıyorsa ve konulan kurallara uyuluyorsa kısa vadede sonuç almamak söz konusu değildir. Hangi diyet seçilirse seçilsin, içerdiği enerji kısıtlaması (diyete uyulduğu sürece) ağırlık kaybına yol açmaktadır. Ancak sorun bundan sonra ortaya çıkmaktadır. Bir süre sonra, uygulayıcısı ya diyeti tamamen bırakmakta, ya da uygulama koşullarını yumuşatmaya başlamaktadır. Ya yavaş yavaş dikkat dağılmakta, ya da uygulayıcı dikkatli olmak, diyetin kurallarına uymak için elinden geleni yapmaya çalışsa da, birşey sanki görülmez bir güç tüm çabalarını boşa çıkarmakta, kişi giderek daha fazla yemeye ve verdiği kiloları geri almaya başlamaktadır. Hatta biraz daha zaman geçince, kontrol kaybı ivme kazanmakta, kişi sıkmaya çalıştıkça denetimi daha da çok elinden kaçırarak, bir süre sonra kendini diyete başladığı ağırlığın üzerinde bulmaktadır. İşte Lida’ da burada devreye giriyor. Diyetinizin kuvvetini arttırarak sizi daha çok tok tutarak bu vazgeçmenin ve bırakmanın önüne geçebiliyor. Bu şekilde hem hızlı hem kalıcı zayıflayabiliyorsunuz. Kontrol kaybı neden gelişmekte; bu kaybın gelişme sürecinin süresi neden kişiden kişiye değişmekte, ilk yaptığı diyetlerde indiği ağırlığı bir süre koruyabilen kişilerin yıllar ilerledikçe, diyetler birbirine eklendikçe neden hem diyet yaparak kilo vermekte giderek zorlandığı, hem de bin bir güçlükle verdiği kiloları gitgide daha hızlı geri alarak, başlangıç ağırlığına gitgide daha fazla kilo eklemeye başladığı gibi soruları yazıda uzun uzadıya işleyeceğim, ama şimdilik bütün dikkati bir olgunun gözlenmesi üzerine yoğunlaştırmaya çalışıyorum: Lida’ ya Zayıflama diyetleri ile kilo vermeye, kilo sorunlarını diyetlerle çözmeye çalışanlar, giderek şişmanlamaktadırlar. Lida’ yı diyet programlarınıza dahil ederek mucizeye şahid olun! Her yapılan diyet, bir yandan yaşam kalitesini ve psikolojik yapıyı kalıcı olarak bozarken, öte yandan ağırlığı yıllar içinde kaçınılmaz olarak yukarı doğru çekmektedir. Lida ise bunu engelleyebilecek güçtedir.

21. Yüzyılın Beslenme Kavramları

İnsanoğlu yaşamı için gerekli besinleri her zaman, her yerde bulabilmeyi garanti altına aldıktan sonra yeme içmeyi zevk olarak algılamaya başlamıştır. Bu doğrudur fakat Lida diye bir kavram vardır. Bu da rahat yememize ve istediğimiz an fazla kilolarımızı atmamıza yardımcı olan Lida’ dır. Özellikle yönetici konumunda olanlar yeme ve içmeyi statülerinin gereği gibi görerek, yemek çeşitleri ve ahçılık sanatının gelişimine ön ayak olmuşlardır. Toplumlarda ise daima açlıkla savaşan gruplar olduğu gibi, aşırı beslenen gruplarda olmuştur. İnsanların karnını doyuracak kadar hatta daha çok yemesine karşın hastalıklar önlenememiştir. Bulaşıcı (enfeksiyon) hastalıkların önlenmesiyle yaşam süresi uzamış, ancak bazı hastalıkların ilaçla önlenemediği görülmüştür. Araştırma sonuçlarından elde edilen veriler, her insanın genetik yapısının dolayısıyla metabolizmasının kendine özgü olduğunu, belirli beslenme şeklinin her birey için aynı yararı sağlamadığını göstermektedir. Aynen burada olduğu gibi Lida’ da her kimsede aynı etkiyi göstermemektedir. İlkel toplumlarda insanlar karınlarını doyurmakla yetinirken, günümüz bilgi toplumunda beslenmeye sadece fizyolojik gereksinmelerini karşılamak ya da yeme arzusunu tatmin etmek için değil, daha iyi düşünebilme, daha sağlıklı olma ve daha uzun yaşama aracı olarak bakmaktadırlar. Küreselleşme ile değişik ülkelerin yemek kültürlerine olan ilgi artarak pek çok Çin, Hint… lokantaları ülkemizde de açılmıştır. Ülkemiz insanları da bir yandan Batının yemek kültürü olan hızlı yemek sistemi (hamburger, patates kızartma, kola…), bir yandan değişik ülke yemek kültürlerinin (çiğ balık, suşi…) etkisinde kalarak yemek konusunda değişim ve gelişim süreci yaşamaktadırlar. Bu tür hazır yemek ürünlerini Lida zayıflama sürecinde hiç tavsiye etmiyoruz. Bu süreçleri medya da desteklemekte, yemeğe damak tadı ve sağlık için yaklaşılmaktadır. Böylece “yemek için mi yaşamalı”, “yaşamak için mi yemeli” görüşü ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bulabildikleri ucuz yiyeceklerle karınlarını doyurmaya çalışan çoğunluklar da bulunmaktadır. Özetle; 21. yüzyıl beslenme ve yemek kavramı insanın yaşam biçimine uygun olmalıdır. Lida ile yeme düzeni optimize edilebilir ve zayıflama sağlanabilir. Bu anlamda yediğimiz yiyeceklerin beslenme bilimi ilkeleri doğrultusunda hazırlanması, görsel açıdan çekici, sağlık koruyucu ve geliştirici, maliyeti açısından insanların sağlayabileceği düzeyde olması başlıca özelliklerdir. Yemek hazırlamadan sorumlu olanların beslenme bilimi ilkeleri ile yemek ve sağlık ilişkisi konularında bilgili, yemeğe iştah açıcı nitelik kazandıracak beceriye sahip olmaları gerekmektedir. Fakat bu iştahı da ayarında tutmak gerekecektir. İşte Lida bu yüzden var. Böylece yemek için yaşama ile yaşamak için yeme düşüncesi birleştirilebilmektedir.

Genetik Özelliklerin Lida ve Şişmanlık Üzerindeki Etkisi

Çoğu kez bazı bireylerin sürekli yemelerine karşı şişmanlamadıkları, bazılarının ise ne alsa yarar tabirindeki gibi kiloya oldukça eğilimli olduklarını görürüz. Bu 2. kategoriye giren insanların genetik yapısı sebebi aldıkları her gıda kiloya dönüşmektedir. Sorun Tiroid sisteminin çökmüş olmasıdır ve bu sistemi harekete geçirmek için Lida programına başlanmalıdır. Aynı yaş, cinsiyet ve aktivite düzeyindeki insanlar arasında bir kısmının daha fazla kalori depolama eğiliminde oldukları yani yağlanma riski ile karşılaştıkları, bazılarının ise tersine daha fazla kalori harcama eğiliminde oldukları görülmektedir. Kalori harcayamayan kimseler olması gereken düzeye Lida ile ulaşabilirler. Bu örnek bireyin Lida hariç pek de bir şey yapamayacağı nadir durumlardandır. Zira gerçekten de yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı ve yapısı ile aktivite düzeyi aynı olmasına karşılık bazıları sadece genetik yapılarından dolayı kalori depolarken, bazıları da gene genetik nedenlerle kalori harcamaya yönelirler. Özellikle BMD’ in genetik olarak tayin edildiği göz ardı edilmemelidir. Yani her insanın nefes alıp vermesi, sindirimi, uyuması gibi temel yaşamsal aktivitelerinde bile ihtiyaç duydukları kalori düzeyleri genler tarafından çok önceden belirlenmiştir. Lakin yavaş metabolizmaya sahip kişiler için Lida, çok farklı bir rol oynamaktadır. Genetik yapı her insan da farklı olduğundan, yaş, kilo ve aktivite olarak birbirlerine çok benzeseler de iki insanın kalori ihtiyacı bu noktada farklılaşmaktadır. Bu yüzden aile kökeni hatta bireyin ataları, dedeleri ve onlardan aldığı genler bireyin kalori yakma ya da depolama yönünde bir metabolizmaya sahip olmasını belirler. Kişi ileri yaşamında bu etki ile kalori depolayarak yağlanma riskine diğer bireylerden daha yakın olabilir. Ya da tersine kalori harcama eğilimi gösterir ve sürekli kilo alamamaktan şikayet eder. Tüm bunlar değindiğimiz üzere genlerle kontrol edildiğinden çok fazla yapılabilecek bir şey de yoktur. Genetiğin hakim olduğu bu gibi konularda spor ve beslenme tabii ki belli bir etki de bulunacaktır. Genetiğiniz sizin kilo vermenize izin vermiyorsa başvurulacak tek yol kalmıştır. O da Lida’ dır. Ancak bu etkinin çok sınırlı olacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

Lida için Su Gereksinimi

Daha önce Lida kullanımı yapan kişiler için su tüketiminin ne kadar çok önemli olduğundan bahsetmiştik. Proteinlerden zengin gıdaların bol olarak yenilmesi halinde de proteinlerin parçalanma ürünü olan üre idrarla atıldığından idrar miktarı çoğalmakta ve bu yoldan su kaybı artınca, suya duyulan gereksinim de yükselmektedir. Lida, tümüyle suya endeksli bir etkinlik prensibine sahiptir. İnsan fizyolojik gereksinimi olan suyu her gün düzenli olarak karşılamak zorundadır. Bunun yaklaşık % 50′sini içeceklerden, % 35′ini yiyeceklerden ve % 15′ini de oksidasyon suyu olarak vücuttaki gıdaların yakılmasından sağlar. Lida tüketirken sadece su tüketmeniz şart değil. Çay içebilir, meyve suyu tüketebilirsiniz. Diğer sıvılardan da su ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Fakat Lida ile birlikte kahve ve kola gibi kafein barındıran içecekler tüketmemeniz gerekiyor. Bu şiddetle yasaklanmıştır. Çünkü bu içeceklerin tüketilmesi direkt olarak uykusuzluğu tetiklemektedir. Bu, suyun diğer besin öğelerinden daha önemli olmasından değil, onun vücutta depolanamamasından ve gerektiği miktarda muhafaza edilememesindendir. Dolayısıyla günlük kayıpların giderilmesi ve vücut fonksiyonlarının sürdürülmesi için düzenli su alımı zorunludur. Vücutta başlıca iki su bölmesi bulunmaktadır: hücre içi ve hücre dışı bölmeler. Su hücre içinde bir işlevi olduğunda, “hücre içi su” hücre dışında ise “hücre dışı su” olarak bilinir. Hücre dışı su da kendi içinde dokular arasındaki su ve damar içi sıvısı, yani kandaki su olarak ikiye ayrılır. Genellikle su gereksinimi günlük 2500-3000 kaloriye karşılık her bir kalori için 1 Lt hesabı ile 2,5-3 litre olarak hesaplanır. Lida ile de bu düzeyde su tiketimi tavsiye edilir. Yaşama payı su gereksinimi için daha yaklaşık bir değer elde etmek için aşağıda verilen yüzölçümü ve kalori gereksinimi formülü kullanılır. Bunun için önce atılan en az su miktarını bilmek gerekir.

Lida Zayıflama Diyetleri

Gereğinden fazla yağ dokusu enerji deposudur. Lida ile pek tavsiye edilmeyen yağların ayarında alınması enerjiyi arttırabilir. Yiyecek ve içeceklerle alman enerjiyi sınırlayarak, depoyu kullanmak mümkündür. Bu durumda enerji dengesi eksiye kaymakta, yani alınan enerjide açık bulunmaktadır. Bu açık vücuttaki yağ deposundan karşılanacaktır. Zayıflama diyetinin ilkeleri Bireyin harcadığından daha az enerji sağlayacak, Protein, vitamin ve minerallerden yeterli olacak, Doyurucu ve bireyin yeme alışkanlığına mümkün olduğu kadar yakın olacak. Diyetle birlikte beden hareketleri artırılacaktır. Lidalı bir diyette enerji sınırlaması, çeşitli derecelerde olabilir. Enerji çok sınırlanmış diyetlerde protein, vitamin ve mineralleri doğal yiyeceklerden karşılamak çok güçtür. Bu yüzden Lida kullanırken daha çok enerji içeren gıdaların tüketimi daha iyi olacaktır. Güvenli olması yönünden sınırlama orta derecede olmalı ve uzun süre uygulanmalıdır. Genellikle haftada 0.5-1 kg, ayda 2-4 kg zayıflamak için düzenlenen diyetler, daha kolay uygulanır. Çeşitli araştırmalarda 1 gr vücut ağırlığının ortalama 6-7 kalorilik bir enerji sağladığı belirtilmektedir. Buna göre ortalama diyet enerji-sindeki 7 kalorilik bir enerji açığının 1 gr zayıflatacağı kabul edilerek Lida diyeti düzenlenmelidir. Diyet düzenlerken: Zayıflamak isteyen kimse ilk önce boyuna göre arzu edilen ağırlıktan ne kadar fazla olduğunu bilmelidir. Bu fazlalığı atmak için Lida ile uygun bir süre tayin etmelidir. Zayıflayacak kimsenin yaşam şekline göre, günlük enerji harcamasının bilinmesi gerekir.

Kilo sorunlarını çözmek için…

İlk yapılması gereken, diyetçi dayatmacı zihniyetin özü, uzantıları, yaydığı palavralarla mücadele etmek, Lida’ ya güvenmek ve “öğrenilmiş inanışları” beslenme sürecinden çıkartmaktır. Zayıflamanın dayatmayla elde edilmesinin mümkün olduğu fikri, ve bu fikirden kaynaklanan inanışlar yerinde durdukça, doğal beslenme sürecine geri dönüş imkansızlaşacaktır. Fakat Lida kullanımında bu sözkonusu dahi olamaz. Lida, yeme düzenini de rolantide tutar, siz de sağlıklı şekilde zayıfltır. Tüm bu palavralar beslenme duyumlarının alınmasını, alınsalar bile bunlara uyulabilmesini engelleyecektir; besin enerji alımı ile enerji gereksinimleri arasındaki bağlantının habercileri olan acıkma, doyma, tokluk sinyallerine uyulmaması ise organizmanın kıtlığa karşı savunma programını devrede tutmaya devam etmesine yol açacaktır. Diyetçi dayatmacı zihniyetin neden ve nasıl yalanlar, palavralar ürettiğini anlayıp, tüm yutturmaca ve aldatmacalarını bilinç ve Lida ile kazanacağınız cesaretle saf dışı bırakmadıkça ağırlık dengeleme yeteneğini geri kazanıp, kilo sorunlarını kalıcı olarak çözebilmek arzusu hayalden öteye gidemez. Şimdi size düşen, kendinizi ve ailenizi kısıtlamak beslenme süreci batağından çıkararak, kilo sorunlarınızı kalıcı olarak çözmek üzere elinizdeki bu Lida mucizesini bir kez daha dikkatle değerlendirmektir.